SON PAYLAŞILANLAR

Site içi arama

BULUNAN SONUÇLAR...

Kamu Ölçmeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kamu Ölçmeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mayıs 2015 Cuma

0 Kamulaştırma Dosyası Oluşturmak İçin Gerekli Olan Belgeler

Kamulaştırma plan yapımı dosyasında bulunması gereken evraklar
  1. Kadastro müdürlüğü üst yazısı
  2. İstem belgesi
  3. Kontrollük ve doküman dekontu
  4. Kadastro bilgi ve belgeleri teslim senedi
  5. İş yapım sözleşmesi
  6. Kontrollük raporu
  7. Değişiklik haritaları yapım ve kontrol bilgileri
  8. Teknik rapor
  9. İlgili idarenin yazısı
  10. Kamu yararı kararı ve ekleri
  11. Kamulaştırma planı ve malik tablosu
  12. Kesin ölçüm krokileri
  13. Alan hesabı
  14. Nirengi ve poligon koordinat özeti
  15. Detay noktaları koordinat özeti
  16. Dizi nirengi hesabı
  17. Poligon hesabı
  18. Poligon açı-kenar özeti ve ölçüleri
  19. Dizi nirengi açı-kenar ölçüleri
  20. Nirengi ve poligon kanavası
  21. Nirengi ve poligon röperleri
  22. Dönüşüm hesabı
  23. Kadastral durum ölçü ve hesabı
  24. Tapu kaydı tespit cetveli
  25. Fiili kullanım durumu ölçü ve hesabı

27 Nisan 2015 Pazartesi

3 Arazi Toplulaştırması Nedir?

Ülkemizde tarım arazileri çeşitli nedenlerle küçülmüş, parçalara bölünmüş, verimliliği, karlılığı olması gerekenden çok aşağılarda kalmıştır. İşletme büyüklüklerinin istenen değerlerin altına düşmesi, ekonomik tarım yapılmasını imkânsız hale getirmektedir. Bunu önlemenin yolu: öncelikle tarım arazilerindeki daha fazla parçalanmayı ve bozulmayı önleyici; yasal, hukuksal düzenlemeler yapmak; sonrasında da bugüne kadar oluşmuş küçülmelerin, parçalanmaların, düzensizliklerin (şekil bozuklukları gibi) iyileştirilmesidir. Bunu yapmanın yolu, arazi toplulaştırması dediğimiz çalışmanın yapılmasıdır. Arazi toplulaştırması, tarımsal arazileri niteliklerine göre sınıflandırarak, bir kişiye ait, farklı alanlardaki küçük arazi grupları yerine, o arazinin toplamını karşılayacak kadar, en az miktarda parça arazinin (mümkün olursa tek bir parçanın), o kişiye verilmesidir. Böylece iş gücünden, akaryakıttan, tarla sınırlarındaki kayıplardan kar edilmiş olur; ayrıca toprağın işlenebilme süresi ve kalitesi artar. Yapılacak diğer iyileştirme (drenaj, katkı v.b.), sulama, gübreleme ve ilaçlama gibi yatırımlar daha ucuza mal edilebilir. Arazi toplulaştırılması ile küçük arazileri birbirinden ayıran, kullanılmayan arazi şeritleri azaltılarak, bunlarında tarımda kullanılması sağlanmış olur. Arazi toplulaştırması yapmak kolay değildir. Arazi toplulaştırmasını gerçekleştirebilmek bir dizi teknik, sosyal ve ekonomik çalışmaların yapılmasını gerekmektedir.


ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI NEDİR?
Arazi toplulaştırılması; aynı şahsa veya çiftçi ailesine ait, çeşitli nedenlerle, ekonomik üretime imkan vermeyecek biçimde veya toprak muhafaza ve zirai sulama tedbirlerinin alınmasını güçleştirecek derecede; parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş dağınık, küçük arazi parçalarının ve hisselerinin bir araya getirilerek, muntazam şekiller halinde birleştirilmesi, bütünleştirilmesi ve işletmelerin yeniden düzenlenmesi işlemi olarak tarif edilebilir.

Arazi toplulaştırma çalışmaları şu hususları kapsamaktadır:
1. Fazla parçalanmış, dağılmış arazilerin modern işletmecilik esaslarına göre birleştirilmesi.
2. Tarla içi yol şebekesinin, sulama tesislerinin ve yüzey tahliye sisteminin inşası.
3. Gerekli arazi tesviyesi ve toprak ıslahının yapılması.4. Köylerin yerlerinin yeniden düzenlenmesi, çevre planlanması.
5. Kırsal alanın, doğal hayatın korunması ve yeşil alanların düzenlenmesi.
6. Kırsal alandaki yerleşim yerleri ve toprakların, rüzgâr ve su erozyonu, sel taşkınları gibi doğal afetlerden korunması için gerekli önlemlerin alınması.
7. Spor sahaları, parklar, yüzme havuzu, bayram-pazaryeri, çocuk bahçesi, okul, sağlık ocağı ve kooperatif binası gibi sosyal hizmet tesisleri için gerekli arazilerin, toplulaştırma planları içinde kamulaştırma yapılmadan temin edilmesi.
8. İşletmelerin ıslahı, yeniden düzenlenmesi, verimli bir şekilde çalışmalarının temini için gerekli tedbirlerin alınması.
9. Köy içi yollarının tanzimi içme suyu, kanalizasyon, elektrik, telefon gibi hizmetlerinin planlanması, iskân, arsa isteklerinin karşılanması

Arazi Toplulaştırma çalışması aşağıdaki aşamalardan geçmektedir.
1. Tüm tarlaların ve çiftçilerin mülkiyet bilgilerinin temin edilmesi.
2. Tapu kütüğü, kadastro paftası ve arazideki miktar ve ölçülerdeki tüm uyumsuzluklar giderilmesi.
3. Hâlihazırdaki arazi kullanım durumunun, uygun tarım arazileri sınırlarının, sabit tesislerin belirlenmesi,
4. Toprak karakterlerini belirten toprak haritalarının temin edilmesi veya yoksa oluşturulması.
5. Teknik bir ekip ile arazi sahipleri ve mülki idarecilerin de katılımı ile kurulan derecelendirme komisyonu ile tüm arazilerin derecelendirme haritaları çıkarılır. Bu aşamada komisyon tüm arazilerin toprak haritaları ve diğer kıymetlerini de dikkate alarak her parsel için ayrı, ayrı titiz bir
puanlama yapmaktadır. Derecelendirme çalışmasında amaç parsellerin birbirlerine göre kıymet faklılıklarını puanlamak suretiyle ortaya koymaktır.
6. Yeni, yol, sulama ve drenaj ağına uyumlu, blok (ada) planlamasının hazırlanması.
7. Arazi sahiplerinin toplulaştırma sonrasında tarlalarını nerede istediklerine ilişkin tercihlerinin alınması, Bu işlem esnasında maliklere, eski parsellerinin ve yeni blokların olduğu bir pafta gösterilerek tercihleri alınır.
8. Yeni parselasyon planlaması yapılır.
Yeni parselasyon planlamasında; çiftçi tercihleri de dikkate alınarak;
• Tarla içi hizmet yolu, sulama, drenaj gibi kamu ortak alanları
için gerekli yerler ayrılır.
• Her parselin yol ve sulama suyuna cephe alması sağlanır.
• Sabit tesis içeren parseller eski sahiplerine verilir.
• Tüm maliklerce önem içeren veya kötü konumdaki yerler aynı
sahiplerine verilir.
• Büyük olan parçanın yanına diğer küçük parçalar getirilir.
• Hasım ve hısım ilişkileri gözetilir.
• Aynı yeri almak isteyenler arasında yukarıda sayılan hususlar
doğrultusunda haksızlığa uğratılmayacak bir planlama yapılır.
9. Yeni parselasyon planlaması ve yeni mülkiyet listeleri mahallinde asılmak suretiyle ilan edilir.
10. Yeni planlamaya ilişkin parsel sahiplerinin itirazları varsa incelenir. Yeni yapılan planlama tekrar her kesin görebileceği şekilde ilan edilir.
11. Kesinleşen yeni planlama kadastroca tescil edilerek yeni tapular oluşturulur.
12. Yeni tapular ve yeni parseller, yeni parsel sahiplerine teslim edilir.

ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASININ ÖNEMİ VE FAYDALARI
Artan nüfus ve beslenme ihtiyacı, daha fazla tarımsal ürün elde etme gereği doğurmuştur. Toprak kaynakları sınırlı olması nedeniyle, aynı alandan daha fazla ürün elde etme imkânlarını aramamız gerekmektedir. Birim alandan sağlanan verimin artırılması; birtakım yeni buluşlar, kullanılan tohum, gübre, ilaç, sulama vb. girdilerin miktarı ve kalitesinin artırılması ve tarımsal bünye ile yakından ilgilidir. Tarımsal bünyedeki yapısal bozukluklar, verimi azaltıcı tesirlerde bulunduğu gibi, verimi artırıcı tedbirlerin alınmasını da engellemektedir. Bu nedenle tarımsal bünyenin
ıslah edilmesi hususu ön plana çıkmaktadır. Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirlerin başlıcaları: Mülkiyet ve tasarruf rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak muhafaza tedbirlerinin
alınması, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbirlerdir. Bu tedbirler demetinin tamamı geniş anlamda Arazi Toplulaştırması veya Arazi Düzenlemesi adını verdiğimiz hizmetler kapsamı dâhilinde bulunmaktadır. Arazi Toplulaştırmasının faydaları başlıklar halinde şu şekilde
sıralanabilir:
1. Nüfus artışı, miras, alım-satım, kiracılık, ortakçılık gibi nedenlerle ortaya çıkan arazi parçalılığı ve dağınıklılığını ortadan kaldırarak işletmelerin uygun büyüklüğe getirmektedir.
2. Çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından doğan arazi kayıplarını azaltmaktadır.
3. Küçük parsellerde, ekim esnasında tarla sınırına fazla yaklaşılmama nedeniyle doğacak ürün kayıplarını azaltmaktadır.
4. Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve şekilleri daha düzgün olduğundan, makineli tarım daha kolay yapılmakta ve giderlerde önemli oranda azalmalar olmaktadır.
5. Küçük parseller bir araya getirileceği için, işletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık kısalmakta ve buna bağlı olarak ulaşım giderleri azaldığından; zaman, işçilik ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.
6. Parsel sayısı azaldığı, şekilleri düzeldiği ve büyüklükleri arttığı için; tohum, gübre, ilaç gibi tarımsal girdiler, daha uygun bir düzeyde kullanılmaktadır.
7. Sulama projelerinin uygulanmasında; eski, dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmayacağından, yatırım giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır.
8. Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve ulaşım randımanı artmaktadır.
9. Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmektedir.
10. Köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak, köyler arasındaki sınır ihtilafları ortadan kalkmaktadır.
11. Varsa, dağınık ve müşterek haldeki hazine arazisi birleştirilerek dağıtıma hazır hale getirilmektedir.
12. Kırsal alana yönelik olarak: Çevre koruma, erozyonu önleme, ağaçlandırma, köy yenilemesi, her türlü yolların planlaması, köy imar planlarının yapılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması gibi tüm hizmetler; toplulaştırma projeleri ile birlikte planlanıp uygulanabilmektedir.
13. Proje alanlarındaki sulama projeleri gibi kamu yatırımları için gerekli araziler, proje alanına giren parsellerden uygun şekilde kesinti yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın karşılanabilmektedir.

TÜRKİYENİN ARAZİ TOPLULAŞTIRMA UYGULAMALARININ DURUMU
Ülkemizde, Mülga Toprak-Su teşkilatı ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü teşkilatı tarafından 1961–2003 yılları arasında toplam 445.000 hektarlık bir alanda toplulaştırma çalışması tamamlanmıştır. Ülkemizde ekonomik olarak sulanabileceği söylenen 8,5 milyon hektarlık tarım arazisinin bugün için fiilen sulanan miktarı 4,7 milyon hektardır (% 55,3). Ülkemizde, 1961 yılından itibaren başlayan, arazi toplulaştırma çalışmaları ile bu güne kadar 308.000 hektarı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, 137.000 hektarı da Tarım Reformu Genel Müdürlüğü olmak üzere toplam 445.000 hektar alanda arazi toplulaştırması çalışmaları tamamlanmıştır. Bu durum da; hali hazırda sulanan alanın sadece % 9 ‘unda ancak arazi toplulaştırması çalışmaları gerçekleştirilebildiğimizi göstermektedir. Yani;yapılacak daha çok işimiz var. Başarılı uygulamalar sonucunda, son yıllarda bazı projelerde toplulaştırma oranları: % 75 ‘lere kadar yükseltmiştir. Hatta bazı bölgelerde çiftçilerin bütün parsellerini tek parselde toplama fikri gittikçe yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde ilk defa arazi toplulaştırılması 1961 yılında Toprak-Su Genel Müdürlüğü tarafından 7457 sayılı kanunun ve Medeni Kanunun ilgili maddelerine dayanarak yapılmıştır. Daha sonra 1966 yılında ihtiyaç üzerine ilk Arazi Toplulaştırma tüzüğü çıkarılarak Bakanlar Kurulu kararıyla uygulanmaya konmuştur.

24 Nisan 2015 Cuma

0 İmar Uygulamasında Geri Dönüşüm

İmar uygulamasında geri dönüşüm, tescil edilmiş bir imar uygulamasının idari yargı denetimi sonucu iptal edilmesi nedeniyle, yapılması zorunlu olan teknik ve hukuki işlemlerin bütünüdür. İmar uygulamalarında geri dönüşüm yapılırken idari mahkemeler verilen davaları direk olarak iptal edemez. Ancak ilgili belediyenin iptal etmesi ve buna göre yeniden tescil etmesi sonucunda bu işlemi gerçekleştirebilir.

19 Nisan 2015 Pazar

0 Yapı Aplikasyon İşlemi

Yapı aplikasyon işlemi ilgilisinin il veya ilçe belediyesine başvurusu ile yapılır. Öncelikle vatandaşın arazisinin bulunduğu bölgeye gidilerek röper krokileri yardımıyla koordinatı bilinen poligonlar bulunur. Bu poligon noktalarından çıkış alınarak, total station arazi köşe noktalarının tamamını gördüğü bir noktaya kurulduktan sonra koordinat taşıma işlemi gerçekleştirilir. Koordinatı bilinen arazi köşe noktalarıyla total stationun bulunduğu nokta alete girilir ve mevcut program yardımıyla alet tek tek köşe noktalara yönlendirilerek jaloncunun noktaları bulması sağlanır. Arazideki en son işlem olarak bulunan köşe noktalarına kazık çakılır.

17 Nisan 2015 Cuma

0 3194 Sayılı İmar Kanunu




1 Bina Tespit İşlemi

İlgilisinin il veya ilçe belediyesine dilekçeli başvurusu sonrası söz konusu binanın yatay, düşey, çıkma ölçülerinin ve bahçe mesafelerinin tespitinin yapılması işlemidir.

Bina tespit işlemi genelde çelik şerit metre yardımıyla yapılır. Tespiti yapılan bina, kat adeti ile birlikte karelajlı haritaya tersim edilerek hazırlanan yazıyla beraber ilgili kuruma gönderilir.

0 Tapuda Akitsiz İşlemler

Akitsiz işlemler, tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz üzerindeki hak sahipleri ile hak alacağı olan 3. şahısların tek taraflı talebi ile yapılan işlemleri kapsar.

24 Aralık 2014 Çarşamba

7 18. Madde Uygulama Aşamaları

3194 Sayılı İmar Kanunu 18. Madde Uygulaması:

Parselasyon haritaları, imar parsellerini oluşturmak amacıyla imar Kanununun 18. maddesine dayanılarak belediye veya valilikler tarafından yapılan ya da yaptırılan haritalardır.

18 uygulamasının en önemli adımlarını şöyle sıralayabiliriz
  1. Düzenleme Sahalarının Tespiti
  2. Düzenleme Sınırının Geçirilmesi
  3. Haritaların Revizyonu ve Tapu Kayıtlarının Temini
  4. Ayırma Çaplarının Düzenlenmesi
  5. Düzenleme Ortaklık Payının hesabı ve oranı
  6. Özet cetvelleri
  7. Parselasyon haritası
Düzenleme Sahalarının Tespit Esasları

Düzenleme alanı, imar planının, arsa düzenlemesiyle araziye yansıtılması planlanan kısımdır.
  • Düzenleme sahası tespitinde öncelikle şehrin gelişme yönü ve yoğun yapılaşmaya müsait faktörleri göz önünde bulundurularak düzenleme sahası belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediye encümenince, bu sınırlar dışında ise il idare kurulunca tespit edilir. 
  • Düzenleme alanı beş yıllık imar programında öncelik tanına yerlerden seçilmelidir. 
  • Düzenleme alanının yapılaşmış alanla irtibatlı ve süreklilik arz etmesi gerekmektedir. 
  • Konut yapımına hazır arsa sayısı bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamalıdır. 
  • Beş yıllık imar uygulama planına dahil olmak üzere düzenleme alanları mal sahiplerinin arsa payı oranı itibariyle çoğunluğun talebi üzerine de tespit edilebilir. Yalnız bu durumda, parselasyon masrafları talepte bulunan mal sahipleri tarafından karşılanır.
Düzenleme Sınırının Geçirilmesi

Düzenleme sınırları; “ Düzenlenecek İmar adalarının imar planına göre yol, meydan, park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami ve karakol yerlerini çevreleyen sınırdır. Düzenleme sınırı geçirilirken Arazi ve Arsa Düzenlenmesi (AAD) yönetmeliğinin 6. maddesi kriterlerince geçirilmelidir.
  • İskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından 
  • İskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden 
  • Cami (ibadet yeri) ve karakol gibi yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilir. 
  • İmar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları mümkün olduğunca imar planına bağlı kalınmaya çalışılır. Sınırın bir parseli ikiye veya daha fazla parçaya bölmesi halinde saha dışında kalan parsel veya parseller başka bir imar adasına girmiyorsa sınır bu parselleri de alacak şekilde geçirilir. 
  • Bu kriterlere uyulmadan sınır geçirilmesi durumunda Danıştay 6. dairesinin kararına göre tüm uygulamanın iptal sebebi sayılmaktadır.


Haritaların Revizyonu

İmar planı oluşturulmadan önce eldeki halihazır haritalara mutlaka revizyon yapılması gerekmektedir. Çünkü halihazır haritanın yapımından sonra inşa edilen ruhsatlı veya ruhsatsız yapı, yol enerji nakil hattı gibi kalıcı tesisler inşa edilebilmektedir. Bu yapıların halihazır haritada gözükmemesi daha sonradan sorun olup imar plan değişikliğini bile gündeme getirebilmektedir.

Revizyon sadece güncel yapılmış tesisler için değil kadastro paftasında bulunan ve ilgililer için maddi ya da manevi değeri buluna başka tesis ya da unsurlar için de gereklidir. Dolayısıyla imar uygulaması yapılacak bölgedeki halihazır haritaların güncel olması, planların bu güncel paftalar üzerinde çizilmesi uygulamada düzeni ve planı bozmamak açısından oldukça yararlı olacaktır.

Tapu Kayıtlarının Temini

Arazi ve arsa düzenlenmesi yapılabilmesi için imar planlarının üzerine kadastral durumlarının işlenmesi yasa gereğidir.

Mülkiyet Durumu ile ilgili teknik belgeler, pafta örnekleri, yer kontrol noktalarının röperleri, koordinat değerleri, ölçü krokileri ve sayısal değerleri Kadastro Müdürlüğü arşivinde, Hukuki belgeler, ada parsel numaraları, yüz ölçümleri, cinsleri, malikleri, hisse oranları ve mülkiyetten gayri ayni haklara ait bilgiler ise Tapu Sicil Müdürlüğü arşivinden temin edilir.

Tapu Sicil Müdürlüklerince bu belgelerin verilebilmesi için uygulamayı yapan kuruluşça imar uygulaması yapılacağına dair encümen kararı ibraz edilmesi ile kayıtlar ın beyan hanesine imar düzenlemesine tabidir şerhi konularak temin edilir.

Kadastral Parselleri Halihazır Harita İle Çakıştırılması ve Kadastral Parsel Alanlarının Kontrolü

AAD yönetmeliğinin 26. maddesi uyarınca kadastro parsellerinin halihazır haritaya aktarılması gerekmektedir. Kadastro haritası ölçeği, parselasyon planı ölçeğinden büyük ise, kadastro haritaları fotomekanik usullerle küçültülebilir. Küçük ölçekli kadastro haritalarından büyültülerek istifade edilemez. Kadastro haritası ile parselasyon planı arasında koordinat birliği yoksa arazide gerekli ölçümler yapılarak kadastro koordinatı parselasyon planı koordinatına dönüştürülür.

Kadastral paftadaki sınırlar ile zemin durumu, halihazır haritalarda gösterilmiş olan sınırlar da dikkate alınarak hata sınırını aşan fark olup olmadığına bakılır.

AAD yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca hata sınırı formülü

df = 0.00042*M*(F)1/2 formülünden bulunur.

df = Hata sınırı

M = parselasyon planı ölçeğinin paydası

F = Yüzölçümü (m2) cinsinden

Tamamı imara tabi kadastral parsellerde hata tespit edilmesi halinde yapılması gereken şey bu hatanın düzeltilmesi ve parsellerin, imar uygulamasına doğru yüz ölçüm değerleriyle alınması gerekmektedir.

Kısmen imara tabi parselde hata var ise düzeltmesi; yine uygulamayı aksatmayacak şekilde yapılmalıdır.

Sınır uyuşmazlıkları ve gerekse tecvizi aşan farklılığı bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltilmesi sağlanır.

Kadastro Ayırma Çaplarının Düzenlenmesi

Düzenleme sınrı tespit edilirken, sınırın geçirilmesindeki kriterler gereği sınırın bazı parselleri ikiye bölmesi kaçınılmazdır. Bu tarz durumlarda, parselin bir kısmı bölünerek düzenleme sınırı dışında bırakılmasına karar verilmesi halinde kadastro ayırma çapı düzenlenir. Çap üzerinde parselin tapu senet yüzölçümü ile düzenleme sahasına giren ve girmeyen kısımlarının yüzölçümleri gösterilir. Düzenleme sınırı içinde kalan kısım için parsel numarası verilmeyip imar plan numarası belirtmekle yetinilir. Düzenleme sınırı dışında kalan kısıma ise o kadastro adasının son parsel numarasını izleyen numara verilir. Sınırın dışında kalan parçalar birden fazla olduğu durumlarda da tüm parçalar aynı Ayırma Çapında gösterilir. Düzenlene ayırma çapları parselasyon planıyla beraber belediye encümenince onaylanır.



Yoldan İhdas

Kadastral yollar uygulama nedeniyle kapatıldığında 2644 sayılı Tapu Yasasının 21. maddesi gereğince belediyeye geçer. Ancak imar dosyasında ihdas edilen yerler için de bir krokinin bulunması gerekmektedir. İhdas edilen, kapanan yolların şekli, krokideki her bir kırık noktasının numarası, kapanan yolların yüz ölçümleri kroki üzerine yazılır. İhdas edilen kısım birden fazla ise kroki kağıdına sığdığı kadar parça aynı kroki üzerinde gösterilir.


Düzenleme Ortaklık Payı (DOP)

Arsa ve arazi düzenlenmesi; imara uygun arsa düzeninin yanında düzenleme yapılan alandaki halkın ihtiyaçlarına yönelik de hizmetler de sunması gerekmektedir. Bölgeye bu hizmetlerin sağlanması sosyal_teknik altyapı ve tesislerin de yapımına gerektirmektedir.Bilindiği üzere toprak ihtiyaç olan ve üretilemeyen bir kaynaktır; bu sebeple de imar uygulama alanındaki arsalara bu tesis ve altyapının inşa edilmesi gerekmektedir. Bu durumda düzenlemeye giren tüm arsalardan eşit miktarda ve %40'ı geçmeyecek şekilde alınarak bu yapılar için arsa sağlanmış olur. Eğer %40 yeterli olmuyorsa kamulaştırma yoluna gidilerek yeterli yüz ölçümüne ulaşılması mümkündür. İmar kanunun 18. maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4/c maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır; “DOP'a tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi tesisler için kullanılmak üzere, dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüz ölçümlerinden düşülen miktarın (DOP'a verilen alan) bedelidir. Yürürlükteki uygulamaya göre düzenlemeye giren taşınmazlardan eşit şekilde DOP kesilmektedir. Bazı durumlarda arsalarda DOP kesintisinden sonra değer artışı eşit şekilde olmamaktadır veya DOP kesintisi ile alınan alan arsadaki değer artışından daha yüksek olmaktadır. Bu tarz durumlarda ülkemizdeki karma mülkiyet anlayışı gereğince bu fark kamu lehine kullanılmaktadır. Düzenleme ortaklık payına ait genel esaslar şunlardır;

- Daha önce DOP veya başka bir maksatla pay alınmış arsadan ortaklık payı hesabına katılmaz. Eğer talep olması durumunda ilk kesintinin yüzdesinden işlemde olan plandaki kesinti yüzdesi çıkartılarak kalan kısım DOP'a verilebilir. Ancak kesinti yüzdesi arsanın kesinti alınmamış yüz ölçümü üzerinden hesaplanmalıdır.

Örneğin; ilk hali 756 m2 olan kadastral parselden % 7' lik yola terk yapılmış olsun. Bir kaç yıl sonra uygulanan imar planında arsanın bulunduğu imar adasından alınacak DOP oranı % 36 olarak belirlenmiş olsun. Bu durumda bu arsadan kesilecek DOP oranı şu şekilde hesaplanır.

%36 - %7 = %29 kesinti oranı olarak bulunur.

Arsanın kesinti alınmadan önceki yüz ölçümü olan 756 m2 'nin %29 u hesaplanır. 219.24 m2 'lik bir kesinti yapılır.

- DOP ile elde edilen alanlar başka amaçlarla kullanılamaz. Kullanılması durumunda hak sahiplerinin yargı yolu açıktır.

- İmar uygulaması yapılmadan önceki sosyal tesislerden DOP kesintisi yapılamaz.

- Kamulaştırma yapılması halinde DOP kamulaştırmadan sonra kalan kısıma uygulanır.

- Kadastral parselin bir kısmı ifraz edilerek taşınmazın geriye kalan kısmının uygulamaya alınması halinde, düzenleme ortaklık payının sadece uygulamaya alınan kısmın yüz ölçümünden kesilmesi gerekmektedir.

- Bir uygulamada kadastral yollar ve yeşil sahalar varsa bu alanlar önce sosyal hizmet için ayırılır ve geriye kalan ihtiyaç için DOP kesintisi yapılır.

Düzenleme Ortaklık Payının Hesabı

Düzenleme Ortaklık Payı'nın nasıl hesaplanacağı AAD yönetmeliğinin 31. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre DOP alınacak parsellerin düzenlemeye giren miktarlarının bölünmesiyle bulunur. Düzenlemeye giren miktar, bu parsellerin tapu senedi alanından düzenlemeye girmeyen, bağışlanan alanların çıkarılması ile bulunur. Düzenlemede Kamuya Ayrılan Alan AAD yönetmeliği 30. madde 1. fıkrada belirtilmiştir. Buna göre kadastro parselleri ile varsa imar parsellerinin yüz ölçümleri toplamından, imar adalarının imar parsellerine ayrılan kısımlarının toplamı çıkarılarak bulunur.

düzenleme ortaklık payı hesabı

İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımında Dikkate Alınması Gereken İlkeler

- Düzenlemeyle Oluşacak İmar Parsellerinin mümküm mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parellere tahsisi sağlanır.

- Plan ve Mevzuata Göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır.

- Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması vea diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, imar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyet esas olmak üzere hisselendirilir.

- Düzenlemeye tabi tutulan parselin zemin durumu ve üzerindeki yapının özelliği itibariyle düzenleme ortaklık payının alınaadığı haller de, ilgililerin muvafakatı ile DOP miktarı değeri nakit olarak tahsil edilebilir.



Parselasyon Haritasının Onayı ve Tescili

İmar Planlarına göre Parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Bu sürede itirazlar incelenir ve plan kesinleştirilir. Kesinleşen Parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakatı aranmaksızın, sicilleri planlara göretanzim ve tesis ederler. Bir parsel üzerinde birden fazla binanın yapımı gerektiğinde imar parselasyon planları ifraza gere kalmadan bu ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenir veya değiştirilir.

Kesinleşen parselasyon planı tescili için mahalli tapu ve kadastro teşkilatlarına bilgi ve belgelerin gönderilmesi gerekmektedir.

Bu bilgi ve belgeler şu şekilde sıralanabilir ;

- Parselasyon planının onaylandığı ve ilan edilerek kesinleştiğini bildiren yazı,

- Parselasyonun dayandığı ve halen yürürlükteki imar planının onay tarihi ve numarası ile pafta numaraları

- Parselasyon planının onaylandığına dair belediye encümeni veya il idare kurulu karar örneği, kadastro standartlarına göre düzenlenmiş parselasyon planının boyut değiştirmeyen şeffaf altlığa çizilmiş aslı ve üç kopyası

- Nirengi ve poligon koordinat değerleri, kanavaları, röper krokileri, ölçü krokileri, dağıtım ve yüzölçüm hesapları ile cetvellerden oluşan ikişer adet onaylı örneği

-İmar parselasyon planları ve eklerinin kadastro tekniğine uygunluğu, bu konudaki yönetmelik ve izah namelere göre mahalli kadastro müdürlüklerince kontrol edildikten sonra, mahalli tapu sicil müdürlüklerine gönderilir.

- Kadastro Müdürlüğü elemanlarınca arazi ve büro kontrolleri yapılan evraklar eksikleri giderilip üç nüsha kontrol raporu hazırlanır.

- Kontrol raporları ve diğer belgeler Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilir.

- Tescilden sonra 10. maddenin a, b, c, d ve e fkrasındaki belgelerin birer nüshası Tapu Sicil Müdürlüğünde kalır, diğerleri Kadastro Müdürlüğüne iade edilir.

- Kadastro Müdürlüğünce paftalar mürekkeplenir.

- Parselasyon planı ile ilgili belgelerin birer nüshası Kadastro Müdürlüğüne intikal ettiği tarihi takip eden ayın 10'una kadar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne veya Bölge Müdürlüğüne gönderilir.

11 Aralık 2014 Perşembe

0 TUS (Teknik Uygulama Sorumluluğu) Nedir?

1999 depreminden sonra çıkarılan yasa ile yapılacak olan binaların parsel üzerindeki yatay ve düşey konumlarının belirlenmesi işlemi serbest çalışan Harita ve Kadastro Mühendislerine verilmiştir. Yapılacak olan yapı, aplikasyon belgesine göre parsele aplike edilir. Sabit tesislere göre bina köşeleri röperlenir. Belediye tarafında verilen 0.00 m kotu ve subasman kotu halihazır harita kotuna bağlanır. Binanın temeli kazıldıktan sonra kazı alanına gidilerek proje aksları aplike edilir. Temel ve zemin kat döşeme kalıpları ile subasman kotunun yatay ve düşey konumlarının projeye uygunluğu sağlandıktan sonra beton dökülmesine izin verilir. Temel üstü ruhsatı için başvuru öncesinde subasman seviyesi kotu ve bina cephelerini içeren röleve krokisi düzenlenir. HKMO mesleki denetim işlemi yaptırılır.

Teknik uygulama sorumluluğu dikkatle yapılması gereken önemli bir sorumluluktur. Projeye uygun yapılmayan binaların yapımının durdurulması ve gerekli izinlerin verilmesini engellemek Harita Mühendisi'nin önemli görevlerindendir.

27 Ekim 2014 Pazartesi

1 İnşaat İstikamet Rölevesi Nedir?

İnşaat istikamet rölevesi; inşaat ruhsatı alınmadan önce çizilecek olan mimari projeye altlık olmak üzere imar durumuna uygun olarak hazırlanan parselin mesafelerini ve yapılacak olan binanın ebatlarını gösteren krokidir.

Örnek İnşaat İstikamet Rölevesi Belgesi:

0 Kontur Gabari Nedir?

Kontur Gabari nedir?

Mevcut bir binanın parsel üzerindeki zemin oturumunun, parsel ölçütlerinin ve bina yüksekliğinin tespit edildiği belgedir.

Gabari nedir?

Gabari kelimesinin anlamı, yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliğine denir. Buna göre gabari arsa üzerindeki yapıların yüksekliklerini belirtir.

Örnek Kontur Gabari Belgesi:

30 Eylül 2014 Salı

0 18. Madde Uygulamasında Temel İlkeler

18. madde uygulamasına ilişkin uygulamalardaki işleyiş kanun ve yönetmelikle belirlenmiş olmakla beraber uygulamalarda karşılaşılan farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda uygulamalardaki temel ilkeler aşağıda belirtilen şekilde olması gerekmektedir.

İlgili alana ait 1/1000 veya 1/5000 ölçekli uygulama imar planının olması gerekmektedir. Birebir arazi kullanımını göstermeyen küçük ölçekli nazım imar planları yada mevzii imar planına göre imar uygulaması olanaklı değildir.

18. madde uygulaması mutlaka imar planına uygun olmalıdır. DOP en çok %40'a kadar olmalıdır. Bununla beraber her düzenlemede DOP'un %40 olması imar uygulamasını konut alanı elde etme amacından uzaklaştırır. Düzenleme sahasının sınırları içinde imar planına göre konut (iskan) alanı olması gerekir. İmar uygulaması 1/1000 ölçekli imar planında iskana ayrılmış alanlarda uygulanır. Bunun dışında tamamı sanayi alanı, tarımsal alan ve yapı yasağı getirilen alanlar gibi iskana açık olmayan yerlerde imar uygulaması yapılamaz. Düzenleme sahası içinde yapı olup olmaması önemli değildir.


Uygulama alanı bir parsel olarak belirlenemez. Uygulama alanı en az ada bazında olmalıdır. Ancak adanın bir kısmı imar planına göre uygun şekilde yapılanmış ise o zaman geriye kalan sahada 18. madde uygulaması yapılabilir. Uygulama sonuçlarının belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulu kararı ile onanması gerekir. Tapu idaresinin çok açıkça kanuna aykırılık olması halinde karşı koyma yetkisi yoktur, imar uygulaması sonuçlarının tapu idaresince tescillerinin yapımında.

18. madde uyarınca yapılan imar uygulaması resen yapılır. Bu madde uyarınca yapılan uygulamalarda hak sahiplerinin rızasına yada muvafakatine gerek yoktur. Sadece bu madde dayanak alınarak yapılan uygulamalarda, dağıtım-tahsis aşamasında hisselerin ferdileştirilmesi yani düzenlemeye hisseli giren mülkiyetin tekil mülkiyete dönüştürülmesi yapılamaz. İmar uygulamasına giren bütün parsellere karşılık olarak bir yer müstakil, hisseli yada kat mülkiyeti esasına göre verilir. Yani DOP kesintisinden sonra geriye kalan alanın bağımsız bir imar parseli oluşturmuyor diye bedele dönüştürülmesi mümkün değildir.

29 Eylül 2014 Pazartesi

0 18. Madde Uygulaması Nedir? Nasıl Yapılır?

3194 sayılı imar kanununun 18. maddesi uygulamalarının yasal dayanakları ve bu maddeye ilişkin uygulama esasları idari bir kararla gerçekleşir. Bu kararda düzenleme bölgesi belirlenir. Düzenleme alanı seçilirken konut yönünden gelişme alanları ve umumi hizmetlere ayrılan alanların herkese dengeli dağıtım ilkelerine dikkat edilir. Bunun dışında düzenleme sınırının tespitine ilişkin varsa imar planı, yoksa yönetmelik kurallarına uyulur.

Bu aşamadan sonra bir takım ön çalışmalar yaparak mülkiyete ilişkin belgeler tespit edilir, halihazır harita yenilenir, uygulamaya yönelik özet cetveli, tahsis cetveli, ada dağıtım cetveli, DOP hesabı cetveli ve kadastro ayırma çapı cetvelleri düzenlenir. Bu aşamada kanunen muhafazası gereken yapılar korunur, DOP alınmayacak parseller tespit edilir ve kapanan yollarla yeşil alan gibi yerler DOP hesabına ilave edilir. İmar uygulaması yapılacak alanda bulunan umumi hizmet alanları DOP ile kamuya kazandırılırken Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca diğer kamu alanlarına ileride kamulaştırılmak üzere hisselendirme yapılır. DOP ile umumi hizmet alanlarına yapılan aktarmalarda ücret ödenmez. Bunlar imar uygulaması nedeniyle değer artışı karşılığı olarak alınır, 12. maddeye göre yapılan hisselendirmelerin ise ileride kamulaştırma sırasında bedelleri ödenecektir.

Bundan sonra mümkün mertebe aynı yerden imar parseli verilmesi ana ilkesi uygulanır. Zorunluluklar nedeniyle aynı yerden imar parseli verilmesinin mümkün olmadığı taktirde, en yakın yerden parsel verme yada hisselendirme yapılır. Dağıtım ve tahsis, müstakil, hisseli ve kat mülkiyeti esasına göre yapılabilir.

25 Eylül 2014 Perşembe

0 Bağımsız Bölüm Nedir?

Herhangi yapının içinde tek başına kullanılmaya müsait olan bölümlerine bağımsız bölüm denir. Yani bir yapıda bulunan daire, dükkan, depo, mağaza ayrı ayrı bağımsız bölüm olarak kabul edilir. Bir yerin bağımsız bölüm olarak nitelenebilmesi için bazı vasıflara sahip olması gerekmektedir. Bu vasıfları şöyle sıralayabiliriz;
  • Tek başına kullanışlı olabilmesi
  • Daire, dükkan, mağaza, depo gibi vasıflarda olması
  • Zemindeki arsa üzerinde arsa payının ayrılmış olması

23 Eylül 2014 Salı

0 Yola Terk Nedir?

Yola terk işlemi, imar planının uygulanışı sırasında, imar parselinin oluşturulabilmesi için taşınmaz mal maliklerince bedelli yada bedelsiz olarak taşınmazın tamamının veya bir kısmının imar planına uygun olarak kamu yararına (yol, yeşil alan, park) terk edilmesidir.

Yani; belediye bir yol çalışması yapacak ve yolu genişletecek ise ve sizin araziniz/arsanız bu yol üzerinde ise bir kısmını yada tamamını belediye hiçbir bedel ödemeksizin elinizden alabilir.

Yola terk için gerekli belgeler; teknik belge, plan örneği ve aplikasyon krokisidir. Teknik çalışma kısmında, yer kontrol noktaları, hesap ve pafta açılması, yüz ölçümü hesapları, plansız alanlarda ayırma, yola cephe koşulu ve encümen-il idare kararı gereklidir.

İmar Yasası'nın ilgili maddelerine göre çalışmalar, yer kontrol noktalarına dayalı olarak yapılır.

Kontrol sırasında tespit edilen hatalar ve noksanlıklarla ilgili formlarda belirtilmek suretiyle ilgili kurum yada serbest mühendise bildirilir. Büro ve arazideki hata ve noksanlıklar giderildikten sonra kontrol işlemleri tamamlanarak "kontrol raporu" düzenlenir. Bu rapor ilgili mühendis tarafından imzalanır. Daha sonra tescil işlemi yapılır. Değişiklik parsellerin fen klasörü ve paftasına işlenir.

9 Eylül 2014 Salı

0 Plankote Nedir?

Plankote, projelere altlık teşkil etmek amacıyla hazırlanan, arazinin topografik durumu ile birlikte tüm detayları kapsayan haritalardır. Bu arazinin belirli aralıklarla, sistematik olarak kotların belirlenmesi amacıyla yapılan çalışma ve sonuç ürün olarak meydana gelen, kotlu/ölçekli krokidir. Arazinin yapısına göre belirli aralıklarla ve eğimin değiştiği her noktada alım yapılmasıyla oluşur. Resmi evraklar için kullanılacaksa arazinin bulunduğu il, ilçe, köy, pafta numarası, ada ve parsel bilgileriyle birlikte arazide bulunan mevcut yol, bina, şev, direk, çeşme gibi sembollerle tanımlanan nesnelerle birlikte belirli aralıklarla arazinin mevcut kotları gösterilir.

İstenilen prezisyona göre yaklaşık 3-5 metre de bir detay noktası alınır. Ölçme işlemi bilgisayara veri transferi mümkün olan total station ile yapılır.

0 İrtifak Hakkı Nedir?

İrtifak hakkı Medeni Kanunun 779. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

"Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar..."

2010/4 sayılı genelgede ise irtifak hakkının tanımı şu şekilde yapılmıştır;

"Medeni Kanun ve ilgili diğer yasalarla tanımlanan hakların, ilgili taşınmaz malların harita ve belgelerinde gösterilmesi ve tescili için yapılması gereken işlemlerdir."

2010/4 sayılı genelge irtifak hakkı haritasını; talebe bağlı olarak yapılacak işlemlerden olarak belirlemiştir. Lisanslı büroların kurulduğu yerlerde arzi irtifak hakkı ile ilgili talepler için ilk başvuru bu büroya (bürolardan birine) yapılır. Eğer lisanslı büro kurulmamışsa başvuru kadastro müdürlüğüne yapılır. Ayrıca şahsi irtifak hakkı için talep edilecek haritalar için de başvuru kadastro müdürlüğüne yapılır.

*İrtifak hakkı işlemi; teknik yönü olması nedeniyle kadastro müdürlüklerini; tescili gerektirmesi nedeniyle de tapu müdürlüklerini ilgilendirmektedir.

* İrtifak hakları şahsi ve arzi olmak üzere ikiye ayrılır.

- Şahsi İrtifak Hakları

Mülkiyet hakkına sahip bulunmayan bir kişinin lehine kurulan irtifak haklarıdır.

Şahsi irtifak haklarında genelde tek bir taşınmaz vardır. Yani, arzi irtifak haklarında olduğu gibi karşılıklı iki taşınmaz söz konusu değildir. Birden çok taşınmaz bu hakkın konusu olsa dahi bunlar karşılıklı değildir. Bu hak şahıs lehine kurulur.

Şahsi irtifak hakkında şahıs, gerçek ve tüzel kişi olabilir.

-Arzi İrtifak Hakları

Arzi irtifak hakları, bir taşınmaz aleyhine başka bir taşınmaz lehine kurulan irtifak çeşididir (MK.md.779). Bu haklara "Taşınmaz İrtifakı" da denir.

Arzi irtifak haklarında karşılıklı iki taşınmaz vardır. Bunlardan lehine irtifak kurulan taşınmaza hakim (yararlanan) taşınmaz, aleyhine irtifak hakkı kurulan taşınmaz ise hadim (yükümlü) taşınmaz denir.

Arzi irtifak hakkı, belli bir şahıs lehine değil, belli bir taşınmaz lehine kurulduğu için yararlanan (hakim) taşınmaza sahip olan irtifak hakkına da sahip olur. Buna karşılık yükümlü taşınmazı sonradan iktisap edenler de bu yükümlülüğe katlanmak zorundadır.

Arzi irtifak, lehine kurulduğu taşınmaza bağlanmıştır. Ondan ayrı olarak devredilemez. Taşınmazın devrinde de bu hakkın devrinin istisna (ayrık) tutulması mümkün değildir.

Geçit Hakkı, başkasının arazisinden geçmek hakkıdır.

Bu hak Medeni Kanunun 747 ve 748. maddelerine göre bir irtifak hakkı olarak tapu siciline tescil olunabilir. Aynı zamanda kadastro müdürlüğünce çalışmayı gerektirecek teknik yönü de bulunan geçit hakkı, uygulamada en çok rastlanan irtifak hakkı çeşididir.

Bu hak, bir şahıs veya taşınmaz lehine kurulabilir. Şahıs, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Müşterek mülkiyette, bir paydaşın tek başına bu hakkı tesis etmesi mümkün olmayıp, tüm paydaşların işleme katılması gerekir.

5 Eylül 2014 Cuma

0 Birleştirme (Tevhit) nedir?

Birleştirme (tevhit) 2010/4 sayılı genelgede; "Birbirine bitişik birden çok parselin bir parsel haline dönüştürülmesini ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Birleştirme işlemini teknik ifadelerle tanımlamak gerekirse;

Birleştirme (tevhit); tapu kütüğünün ayrı ayrı sayfalarında kayıtlı, birbirine bitişik, iki ya da daha fazla parselin, ilgilisinin talebi üzerine İmar Yasasının 15. ve 16. maddeleri gereğince tek bir parsel numarası altında birleştirerek, kütüğün ayrı bir sayfasına tescili ile tek bir tapuya bağlanması işlemidir.

2010/4 sayılı genelge birleştirmeyi; talebe bağlı olarak yapılacak işlemlerden olarak belirlemiştir. Lisanslı büroların kurulduğu yerlerde birleştirme için ilk başvuru bu büroya (bürolardan birine) yapılır. Eğer lisanslı büro kurulmamışsa başvuru kadastro müdürlüğüne yapılır.

29 Ağustos 2014 Cuma

0 Parselin Yerinde Gösterilmesi

Parselin veya bağımsız bölümün bulunduğu yerin herhangi bir ölçü işlemi yapmadan paftası ile vaziyet ve bağımsız bölüm planındaki şekli ve ölçü değerlerinden faydalanarak mahallinde ilgilisine gösterilmesi işlemidir.

2010/4 sayılı genelge yerinde göstermeyi; talebe bağlı olarak yapılacak işlemlerden olarak belirlemiştir. Lisanslı büroların kurulduğu yerlerde ilk başvuru bu büroya  (bürolardan birine) yapılır. Eğer lisanslı büro kurulmamışsa başvuru kadastro müdürlüğüne yapılır.

Yerinde gösterme işleminin, tescil yönü olmadığından işlem; başvurunun yapıldığı lisanslı büro ya da kadastro müdürlüğünde tamamlanır.

0 Bağımsız Bölüm Değişikliği

Bağımsız bölüm değiştirme, birden fazla bağımsız bölüm içeren binalarda iç kapı numaralarında; varsa site ve blok adlarında oluşmuş hatalar ve eksikliklerin düzeltilmesi işlemidir.

Gerekli belgeler
1. İlgili bağımsız bölümlere ait tapular
2. Bina yönetiminden alınan kararın noter sureti
3. Tapu ve belediyedeki mimari projelerin onaylı suretleri

bağımsız bölüm değiştirme, bağımsız bölüm değiştirme işlemi, bağımsız bölüm değiştirme gerekli belgeler, bağımsız bölüm değişikliği

 
Telif Hakkı © 2017 Tüm hakları saklıdır. HARİTA ONLINE
Bu site Blogger tarafından desteklenmektedir.