SON PAYLAŞILANLAR

Site içi arama

BULUNAN SONUÇLAR...

5 Mayıs 2014 Pazartesi

0 Nivo Alet Raporu


Nivoların Yatay Gözlem Çizgisinin Yataylığının Kontrolü

Alet ayarlanarak düşey eksen tam düşey duruma getirildikten sonra yatay gözlem çizgisinin bir ucu, arazide net ve keskin görünen bir noktaya yöneltildi. Sonra dürbün yatay yönde yavaş yavaş döndürülerek yatay gözlem çizgisi üzerindeki noktanın, çizginin öteki ucuna kayması sağlandı. Yatay gözlem çizgilerinde hiçbir kayma olmadığı görüldü. Bu yüzden mira okumaları gözlem çizgilerinin kesiştiği yerden değil de uçlarından da okuma yapılırsa bile önemsenecek bir hata oluşmayacaktır.

Küresel düzeç ekseni, düşey eksene paralel olmalıdır ( KK: Küresel düzeç ekseni // VV: Düşey (asal) eksen ).

Küresel düzeç, üçayak vidası ile ortalandı daha sonra nivo yaklaşık 200g döndürüldü kabarcığın tekrar yaklaşık ortada olduğu görüldü. Buradan küresel düzeç ekseninin düşey eksene paralel olduğu anlaşıldı.

Nivolar da temel koşul, gözlem ekseninin yatay olmasıdır (NN: Gözlem(nişan, optik) ekseni [DİKTİR] KK: Küresel düzeç ekseni).

Bu koşul, otomatik (kompensatörlü) nivolarda; gözlem ekseni, kompensatörün çalışma alanı içinde yatay olmalıdır. Bu koşulun kontrolü ve sağlanması 3 şekilde yapılabilir. Burada bu yöntemlerden biri olan “Kukkamäki Yöntemi” kullanıldı. Nivoyu ilk önce A ve C noktalarına eşit uzaklıkta olacak şekilde B noktasına kurduk. Aletin hatalı olması durumunda yatayla β kadar bir açı meydana gelir. A noktasına baktığımızda hatasız aletle a1 değerini okumamız gerekirken hatadan dolayı (g1 = a1 + x), C noktasına baktığımızda da (i1 = b1 + x) okumaları yaptık. Δh=g1-a1à Δh=(a1+x)-(b1+x)=a1-b1 olduğu için aralıklar eşit olduğunda hatasız nivelman yapmış oluruz.

Fakat Boyuna ve enine kesit çalışmalarında orta okumalar yapıldığından mira mesafelerini eşit tutmak olanaklı olmadığından aletteki böyle bir hatanın önemi yoktur şayet hata büyük ise alet düzeltildikten sonra okuma yapılmalıdır.

B noktasına aleti kurup iki nokta arasındaki yükseklik farkını bulduktan sonra nivoyu D noktasına kurarak yandan gözleme yaptık A noktasında aletin hatalı olması durumunda aynı açı kadar bir hata meydana gelir bu durumda A noktasına baktığımızda hatasız aletle a2 okumamız gerekirken hatadan dolayı (g2 = a2 + 3x), C noktasına baktığımızda da (i2 = b2 + x)  okumaları yaptık. Böylece;

Δh=g2-a2à Δh=(a2+3x)-(b2+x)=(a2-b2)+2x

olduğundan kadar hatalı okumuş oluruz.



X1 = 1/2 mm       x2 = 1 mm            40m’de 1.5 mm

buradan anlaşıldığı gibi alet sağlam güzel bir şekilde kullanılabilir.

Bu nivo ile hatanın içinde olmak için 1 km’de |[Geri mira] – [ileri mira]| ≤ 100 m olmalı böyle bir alet ile okuma yapılmasının hiçbir sakıncası yoktur.

Mira eksen Koşulu

Miralar tam olarak düzeçlendikten sonra düşeyliği çekül ile kontrol edildi ve düşeyliğinde hiçbir kayma olmadığı görüldü.

2 Mayıs 2014 Cuma

0 Totalstation Kontrol Raporu

Ana eksen koşulu incelenmek üzere, teodolit kaba merkezlendirme, ince merkezlendirme ardından kaba ve ince tesviye yapılarak hassas bir şekilde kuruldu. Silindir düzece ilk durumda iki tesviye vidası arasına alınarak bakıldığında kaçma miktarı olmadığı görüldü. Daha sonra alidat ilk duruma dik olacak şekilde çevrilip, silindir düzece tekrar bakıldığında, silindir düzeç kabarcığının kaçma miktarının olmadığı görüldü. Ardından başka yönlere de çevrilerek bakıldı kabarcıkta kaçma olmadığı görüldü. Buradan anlaşıldığı gibi asal eksenin silindir düzeç eksenine dik olduğu tespit edildi.


Muylu eksen hatasına bakılmak üzere, dürbün yataydan sapmış bir şekilde I. durumda iyi görünen hedefe yöneltilerek yatay açı okuması yapıldı ve çizelgeye yazıldı. Dürbün II. durumda tekrar hedefe yöneltilerek yatay açı okuması tekrar yapıldı ve okunan değer çizelgeye yazıldı. II. durumda okunan değerin, I. durumda okunan değerden yaklaşık 200g fazla olduğu görüldü. Yatay kolimasyon hatası çıkarıldıktan sonra muylu eksen hatası tespit edildi.

                        Z= 75g.4838              
D.N.
B.N.
Seri
I. Durum
[gon]
II. Durum
[gon]
S=(200-(II-I))/2
[gon]
Düzeltilmiş             I .Durum
[gon]
A
B
I
36.0434
236.0444
-0.00050
36.0439


II
56.2248
256.2240
 0.00040
56.2244


III
108.7465
308.7455
-0.00050
108.7460

S = Sort – ∑yatayort = (- 0g.0002) – (-0g.0002) = 0

Yatay ve Düşey kolimasyon hatasına bakılmak üzere, dürbün yaklaşık yatay bir şekilde I. durumda iyi görünen hedefe yöneltilerek yatay ve düşey açı okuması yapıldı ve çizelgeye yazıldı. Dürbün II. durumda tekrar hedefe yöneltilerek yatay ve düşey açı okuması tekrar yapıldı ve okunan değer çizelgeye yazıldı. Yatay açıda II. durumda okunan değerin, I. durumda okunan değerden yaklaşık 200g fazla olduğu görüldü. Düşey açıda ise I. durum ile II. durumun toplamı yaklaşık 400g olduğu görüldü. Yapılan işlemler sonucunda yatay ve düşey kolimasyon hatalar tespit edildi.

                        Z= 99g.3216
D.N.
B.N.
Seri
I. Durum
[gon]
II. Durum
[gon]
εyatay=(200-(II-I))/2
[gon]
Düzeltilmiş I. Durum
[gon]
A
B
I
99.0631
299.0703
-0.00360
99.0659


II
123.7905
323.7953
-0.00240
123.7933


III
134.2448
334.2494
-0.00230
134.2476
D.N.
B.N.
Seri
I. Durum
[gon]
II. Durum
[gon]
εdüşey=(200-(II-I))/2
[gon]
Düzeltilmiş I. Durum
[gon]
A
B
I
98.2080
301.7879
-0.00205
98.2104


II
77.9791
322.0142
-0.00335
77.9815


III
89.8323
310.1654
-0.00115
89.8347

εyatay(ort) = -27.7cc      εdüzey(ort) = -21.8cc                   
Totalstation [m]
Ç.Ş.M [m]
Totalstation [m]
Ç.Ş.M
 [m]

dfark= 1 mm


9.996
9.998
9.997
9.997
9.999
9.998
4.998
4.999
4.999
4.999
5.000
5.001

0 Akademik Makale Nasıl Yazılır?

Bilimsel Yazım Nedir?

Bilimsel yazımın anahtarının açıklık olduğuna inanıyorum. Başarılı bir bilimsel deneyim, açık bir zihnin açıkça ortaya konmuş bir problemi ele alarak, açıkça belirtilmiş sonuçlar üretmesinin bir neticesidir. İdeal olarak, açıklığın her çeşit iletişimin bir karakteristiği olması gerekir. Fakat herhangi bir şey ilk defa söylendiği zaman, açıklık esastır. Bilimsel makalelerin çoğu, yani ana araştırma dergilerinde yayımlananlar, yeni bilgi katkısında bulundukları için yayıma kabul edilirler. Bu nedenle, bilimsel yazımda kesin açıklık talep etmemiz gerekir.

Bilimsel Makale Nedir?

Bilimsel makale, özgün araştırma sonuçlarını tanımlayan, yazılmış ve basılmış rapordur. Fakat bu kısa tanım; bilimsel makalenin belli bir biçimde yazılmış olması ve üç yüzyıl boyunca geliştirilmiş gelenekler, editör uygulamaları, bilimsel ahlâk ve basım-yayım etkileşimiyle tanımlanan belli bir biçimde yayımlanması gereğine dikkat çekilerek nitelenmelidir.

Kısa Özet Nasıl Hazırlanır?

Kısa Özet'e, makalenin küçültülmüş bir biçimi olarak bakılmalıdır. Kısa Özet (Abstract) makalenin ana kısımlarının (Giriş, Malzeme ve Yöntemler, Sonuçlar, Tartışma) her birinin kısa bir özetini vermelidir. Houghton'un söylediği gibi "Kısa Özet, dokümandaki bilginin bir özeti olarak tanımlanabilir".

"İyi hazırlanmış bir Kısa Özet, okuyucunun, dokümanın içeriğini kısa zamanda ve hassasiyetle belirlemesine, kendi ilgi alanlarıyla ilişkisini saptamasına ve böylece dokümanı bütünüyle okumaya ihtiyaç duyup duymayacağına karar vermesine imkân verir". Kısa Özet 250 kelimeyi geçmemeli ve makalede neyle uğraşıldığını açık olarak tanımlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Birçok kişi Kısa Özet'i, özgün dergide veya Biologcal Abstracts. Chemical Abstracts gibi ikincil yayınlarda okuyacaktır.

Giriş Nasıl Yazılır?

Kuşkusuz, uygun bir metnin ilk kısmı Giriş olmalıdır. Giriş'in amacı, okuyucunun konuyla İlgili önceki yayınlara bakmaya ihtiyaç duymaksızın, şimdiki çalışmanın sonuçlarını anlayıp değerlendirmesine İmkân verecek, yeterli ölçüde temel bilgileri temin etmektir. Giriş ayrıca, şimdiki çalışmanın gerek ve mantığını vermelidir. Hepsinden önemlisi orada, makaleyi yazmadaki amacınızı kısa ve açık olarak belirtmeniz gerekir. Kaynakları, en önemli temel bilgileri vermek üzere dikkatlice seçiniz. Giriş'in çoğu, esasta kendi probleminiz ve çalışmanızın başında konuyla ilgili yerleşmiş çalışmalardan söz ettiği için, geniş zamanda yazılmalıdır.

İyi bir Giriş için önerilen kurallar şöyledir: (i) İlk olarak, araştırılan problemin niteliğini ve kapsamını mümkün olan bütün açıklıkla sunmalıdır, (ii) Okuyucuyu yönlendirmek için ilgili yayınları değerlendirmelidir, (iii) Araştırma yöntemini belirtmelidir. Eğer gerekli görülürse, o yöntemin seçilme nedenleri de açıklanmalıdır, (iv) Araştırmanın ana bulgularını belirtmelidir, (v) Bulguların ortaya çıkardığı ana sonuçları ortaya koymalıdır. Okuyucuyu merak içinde bırakmayın, kanıtların gelişimini izlesin. Bir sürpriz sonuç iyi bir edebiyat olabilir, fakat bilimsel yöntemin kalıbına uymaz.

İyi bir Giriş için ilk üç kuralın, pek çok bilim adamı ve hatta yeni başlayanlar tarafından bile oldukça kabul görmüş olarak, çok az geliştirilmeye ihtiyacı vardır. Bununla beraber. Giriş'in amacının (makaleyi) tanıtmak olduğunu akılda tutmak önemlidir. Bu nedenle, ilk kural (problemin tanımı) en önemlisidir ve açıktır ki, eğer problem mantıklı, anlaşılır bir şekilde belirtilmezse okuyucu sizin çözümünüze ilgi duymaz. Okuyucu, makalenizle uğraşsa bile-ki siz problemi anlamlı bir şekilde sunmamışsanız ilgi ihtimali azdır- çözümünüzün parlaklığından etkilenmeyecektir. Bir anlamda, bilimsel makale diğer türdeki yayınlar gibidir. Giriş'le okuyucunun dikkatini çekmek için bir "kanca"nızın olması gerekir. Bu konuyu niçin seçtiniz ve neden önemlidir"?

İkinci ve üçüncü kurallar ilki ile bağlantılıdır. Yapılmış çalışmalar ve yöntemin seçimi öyle bir şekilde sunulmalıdır ki okuyucu problemin ne olduğunu ve sizin çözmek için nasıl hareket ettiğinizi anlamalıdır.

Bu üç kural, daha sonra doğal olarak dördüncüye, Giriş'in kapanış noktası olan temel bulgu ve sonuçların belirtilmesine götürür. Problemden çözüme kadar olan bu yol haritası o kadar önemlidir ki, Kısa Özet'te bir miktar tekrarı çoğu zaman istenir.

Malzeme ve Yöntemler Bölümü Nasıl Yazılır?

Malzeme ve Yöntemler'de bütün ayrıntıları vermelisiniz. Bu bölümün çoğunun geçmiş zamanda yazılması gerekir. Malzeme ve Yöntemler kısmının ana amacı, deney tasarımını tarif etmek (ve gerekliyse savunmak) ve sonra, konuyu bilen bir kişinin bu deneyleri tekrar edebileceği ayrıntıları vermektir. Makaleyi okuyan birçok (muhtemelen de çoğu) okuyucu, deney ayrıntıları ile ilgilenmediklerinden ve kullandığınız genel yöntemleri hâlihazırda bildiklerinden (Giris'ten) bu bölümü atlayacaktır. Bununla beraber, bilimsel yöntemin anahtar taşı; sonuçlarınızın bilimsel değere sahip olması için yeniden üretilebilir olması gereğini zorunluluk olarak ortaya koyduğundan, bu bölümün dikkatlice yazılması kritik önem taşır. Sonuçlarınızın yeniden üretilebilir olduğuna karar verilebilmesi için ise, başkaları tarafından deneylerin tekrarı için gerekli ana hatları vermelisiniz. Bu deneylerin yeniden yapılacağının az ihtimal taşıması konumuz dışıdır; mesele, aynı veya benzer sonuçları üretmek için potansiyelin olması gerektiğidir. Aksi halde makaleniz iyi bilimi temsil etmez.

Sonuçlar Nasıl Yazılır?

Sonuçlar bölümünün genellikle iki malzemesi vardır. İlk olarak, "büyük görünüm" temin edecek şekilde, fakat Malzeme ve Yöntemler kısmında önceden verilmiş deneysel ayrıntıları tekrarlamaksızın, deneylerin bir çeşit genel tanımını vermelisiniz. İkinci olarak verileri sunmalısınız. Sonuçlar geçmiş zamanda sunulmalıdır

Sonuçlarda "tekrar" suçlusu olmayın. En önemli hata, şekil ve tabloların incelenmesiyle halen okuyucu için açık olanı, kelimelerle tekrarlamaktır. Hatta daha da kötüsü, tablo ve şekillerde gösterilen verilerin çoğunu veya hepsini metinde sunmaktır.

Tartışma Nasıl Yazılır?

Tartışmanın Bileşenleri

1. Sonuçların gösterdiği ilkeleri, genelleştirmeleri ve ilişkileri sunmaya çalısın. Aklınızda olsun: iyi bir tartışma'da Tartışırsınız — Sonuçları tekrarlamazsınız.

2. İstisnalara veya ilgi kurmadıklarınıza, uzlaşma olmayan noktalara işaret edin. Asla, pek uyumlu olmayan verileri çok riskli bir alternatif olan, örtmeye çalışma veya eritme yollarına gitmeyin.

3. Sonuçlarınızın ve yorumlarınızın evvelce yayımlanmış çalışmalarla nasıl uyum içinde olduğunu (veya zıt olduğunu) gösterin.

4. Utangaç olmayın. Çalışmanızın teorik yönleri yanında, olası pratik uygulamalarını da tartışın.

5. Vardığınız neticeleri mümkün olduğunca açık ifade edin.

6. Kanıtlarınızı her sonuç için özetleyin veya bilge bir bilim adamının söyleyeceği gibi. "Bir %6’lık dışında, asla hiçbir şeyi varsaymayın".

Tartışma’da, fiilin zamanı geçmiş ve geniş zaman arasında gidip gelmelidir. Başkalarının çalışmaları (yerleşmiş bilgiler) geniş zamanda, fakat sizin kendi sonuçlarınız geçmiş zamanda anlatılmalıdır.

Teşekkür Nasıl İfade Edilir?

Bilimsel makalenin ana metnini genellikle iki ilâve bölüm izler; Teşekkür ve Kaynaklar. Teşekkür'de iki olası konu ele almayı gerektirir. İlk olarak, sizin laboratuvarınızda veya başkasında bulunan herhangi bir kişiden alınan, herhangi bir önemli teknik yardım için teşekkür etmelisiniz. Ayrıca, özel donanıma, kültürlere veya diğer malzemelerin kaynağına da teşekkür etmeniz gerekir. Örneğin, şöyle birşey söyleyebilirsiniz: "Deneylerdeki yardımları için J. Jones'a ve değerli fikirleri için R. Smith'e teşekkür borçluyum" (Kuşkusuz, bir süredir bu işlerle uğraşan çoğumuz bilir ki bu, Jones'un çalışmayı yaptığını ve Smith'in de ne anlama geldiğini açıkladığını kabul etmenin ince bir örtü ile kapatılmış şeklidir).

İkinci olarak genellikle Teşekkür kısmı, dışarıdan alınan herhangi bir kontrat, burs veya proje desteği gibi, maddi katkılara teşekkür etmeniz gereken yerdir.

Kaynaklara Nasıl Atıf Yapılır?

Atıf Sırası Sistemi

Atıf sırası sistemi, kaynakları (numarayla) makalede ortaya çıkış sırasına göre atıf yapma sistemidir. Bu sistem, isim ve yıl sisteminin büyük basım giderlerini azaltır ve okuyucular da çoğunlukla beğenirler. Zira isledikleri takdirde metin içinde önlerine çıktıkça 1-2-3 sıralamasıyla çabuk bir şekilde kaynak gösterebilirler. Her makalenin sadece birkaç kaynak gösterdiği, esasta "not" türü dergiler için faydalı bir sistemdir.

Metinde Atıf

Birçok yazarın literatüre atıf yaparken özensiz yöntemler kullanmasını üzücü buluyorum Bilinen bir yanlış; Smith’in ne anlattığı veya Smith’in yazarların şimdiki sonuçlarıyla nasıl ilgi kurduğu hakkında herhangi bir iz vermeksizin, Smith’in katkısı’na içten olmayan şekilde yapılan atıf, geçiştirme atıf’ıdır. Eğer bir kaynak atıf yapılmaya değerse, okuyucuya bunun nedeni söylenmelidir.

Bazı yazarlar bütün atıfları cümlelerin sonuna koyma alışkanlığı içine girerler. Bu yanlıştır. Atıf cümlede ilgili olduğu yere koyulmalıdır. Michaelson şu iyi örneği verir:

Multiple-access uydu iletişimi ve dijital mobil radyo telefonu için bir spread-spectrum modülasyonu dijital yöntemi inceledik [1, 2].

Cümlenin aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmesiyle atıfların ne kadar netleştiğine dikkat edin:

Smith’in multiple-access uydu iletişimi [1] için yaptığı geliştirme ve Brown’ın dijital mobil

Radyotelefon [2] tekniği ile kullanmak üzere bir spread-spectrum modülasyonu dijital yöntemi inceledik.


Tez Nasıl Yazılır?

Tezin Amacı

Bir tezden, adayın özgün araştırmasını sunması beklenir. Bunun amacı, adayın özgün araştırma yapma yeteneğini kazandığını göstermektir. Bu nedenle uygun bir tez, aynı amacı güden bir bilimsel makale gibi olmalıdır. Bir tezin, dergi yayınından beklenen disiplinli yazma formunun aynısını sergilemesi gerekir. Bilimsel makaleden farklı olarak tez birden fazla konuyu ve bazı konulara da birden fazla yaklaşımı anlatabilir. Tez öğrencinin teziyle ilgili araştırmada elde ettiği verilerin tümünü veya büyük bir kısmını sunabilir. Bunun için tez genellikle bilimsel makaleden daha geniş ve daha uzun olabilir. Fakat bir tezin 200 sayfalık bir kitap olması gerektiği fikri yanlış, çok yanlıştır. Gördüğüm birçok 200 sayfalık tez belki de toplam 50 sayfalık iyi bir bilimsel çalışma içermekteydi. Diğer 150 sayfa, birtakım ayrıntıların şişirilerek anlatılmasından ibaretti.

Tez Ne Zaman Yazılır?

Tezinizi, bitmeden çok önce yazmaya başlamanız akıllıca olur. Aslında, belli bir deney serisi veya çalışmanızın önemli bir yönü tamamlandıktan sonra, bunlar kafamızda halâ tazeyken yazmanız gerekir. Her şeyi son ana kadar bekletirseniz, önemli ayrıntıları unutmuş olduğunuzu fark edebilirsiniz. Daha da kötüsü, iyi yazabilmek için hiç zamanınız olmadığını fark edebilirsiniz. Önceden pek yazı yazmadıysanız ne kadar zor ve zaman alıcı bir iş olduğunu görüp şaşıracaksınız. Tezi yazmak için, oldukça tam zaman çalışarak, yaklaşık 3 aya ihtiyacınız vardır. Fakat, ne tam zamanınız olacaktır, ne de tez danışmanınızın ve daktiloyu yazan kişinin her an hazır olacağını varsayabilirsiniz. En az 6 ay ayırmalısınız.

Kaynak: http://journals.tubitak.gov.tr/kitap/maknasyaz

0 Haritacılık Nedir?

Bir meslek alanını tanımlayan kavram olarak "Haritacılık", bir ülkede mekansal nesnelerin konumlarının ölçülmesi, mekansal projelerin konumlandırılması ve bunlarla ilgili belgeleme ve haritalama çalışmalarının toplamını oluşturur. Bu bütün içinde bakıldığında, ölçme kavramı, çalışmanın amacına, işin büyüklüğüne ve kapsamına bağlı olarak haritacılık mesleğinin uzmanlık alanları olarak gruplanmasını da sağlamaktadır.

a. Yeryuvarı Ölçmeleri (Yüksek Jeodezi): Yerin biçiminin ve boyutlarının belirlenmesi, konum, yükseklik ve gravitasyon için bir yer ilinti (referans) sisteminin kurulması, uydu jeodezisi, astronomik yer ve zaman belirleme...

b. Ülke Ölçmeleri (Jeodezi): Sonuç ölçmeler için konuma ve yüksekliğe göre bir yer kontrol noktaları ağının kurulması, topografik haritaların üretilmesi ve yaşatılması...

c. Arazi ve Parsel Ölçmeleri (Pratik Jeodezi): Arazinin ve toprağın mülkiyet koşullarına ilişkin haritaların ve dökümlerin üretilmesi ve yaşatılması (taşınmaz kadastrosu), nesnelerin ölçülmesi ve araziye uygulanması (aplikasyon), yapıların kontrol edilmesi, planlama artıkları...

Bu çalışmaları yürütürken, haritacı, aslında genelleşmiş bazı ilkeleri uygular.

1. Düzen İlkesi: Bir ölçmenin organizasyonunda, ölçü düzeni, "Büyükten küçüğe doğru ölçmeler" biçiminde kurulur.

2. Güvenilirlik İlkesi (Kontrol İlkesi): Her ölçünün ya da hesabın sonucu, bağımsız bir kontrolle güvencelenir.

3. Ekonomiklik İlkesi (Duyarlılık İlkesi): Ölçüler, olabildiğince hassas olmalıdır, ama gereğinden fazla da değil...

Kaynak: Köktürk E., Kadastro Bilgisi Ders Notları, Kocaeli, 2008.

1 Mayıs 2014 Perşembe

0 İrtifak Hakkı Nedir?

İrtifak hakkı, sahibine hakkın konusu taşınmaz mal üzerinde kullanma ve yararlanma yetkisi veren sınırlı ayni hakların genel adıdır. Başkalarına devri mümkün olarak ve yirmi yıldan fazla süreli kurulursa daimi ve müstakil irtifak hakkı şeklinde tescil edilebilir.

Tescile tabi işlemlerden olan irtifak hakkı lisanslı harita ve kadastro bürolarında yapılan işlemlerden olarak belirlenmiştir.

0 Lihkab Lisans Sahibi Hakları ve Lisans İptal Durumu

Lihkab lisans sahibi, ilgili kanun kapsamındaki görevine fiilen başlamadan önce, o yer sulh hukuk mahkemesinde görevini doğru ve tarafsız yürüteceğine, ilgili kanun hükümleri ve mevzuata aykırı hareket etmeyeceğine ve ettirmeyeceğine dair yemin eder. Lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarında, belirtilen hizmetleri yapmakla yetkilendirilenler Türk Ceza Kanunu'nun uygulamasında kamu görevlisi sayılır ve büroların işlemlerinden dolayı zarar doğması halinde kusuru bulunana 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca rücu edilir.

Lisans sahibi harita mühendisi, görevinde bulunmadığı hallerde imza yetkisini en fazla bir ay süre ile aynı büroda çalışan en az iki yıl harita ve kadastro hizmetlerinde deneyimli, bir başka harita ve kadastro mühendisine devredebilir. Ancak, bu durumda imza devrinde bulunan lisans sahibi iş ve işlemlerden müteselsilen sorumludur. İmza yetkisinin hangi şartlarda ve ne şekilde verilebileceği yönetmelikte belirlenir.

Lisans sahibi, lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarının harita ve kadastro mühendisleri odasına büro tescillerini yaptırmak zorundadır.

Lisanslı harita kadastro mühendisleri, belirlenecek yetki alanı dışında şube, irtibat bürosu ve benzeri isimler altında ayrı bir lisanslı büro açamaz ve lisans hakkını devredemez. Bu yasaklara uymayanlar hakkında 4. maddenin disiplin cezalarına ilişkin hükümleri uygulanır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden ayrılanlar son iki yıl içinde görev yaptıkları kadastro müdürlüklerinin yetki alanı sınırları içinde üç yıl süre ile lisanslı büro açamazlar.

Hizmet ile ilgili tarifeleri, her yıl harita kadastro mühendisleri odasının görüşü alınmak suretiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce belirlenir.

Lihkab Lisansı,
  • Lisans sahibinin isteği
  • Lisanslı harita kadastro mühendislik bürosu açmak için kanunda veya yönetmelikte belirtilen şartların kaybedilmesi veya bu şartları taşımadığının sonradan anlaşılması
  • 4. madde hükmü kapsamında iptal cezası verilmesi
durumlarında iptal edilir.

Hükümlere aykırı davranışta bulunanlar hakkında, suç daha ağır bir cezayı gerektirmiyorsa 1.000 TL ile 10.000 TL arasında idari para cezası Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce verilir.

Kaynak: Türk E., Harita Büro Çalışmaları, Bitirme Çalışması, Kocaeli, 2011

0 Ünlü Düşünürlerin Haritacılık Hakkında Söyledikleri

2000 yılında Muhtar KATIRCIOĞLU'nun yapmış olduğu sergide tarihten bu güne haritacılık mesleğinin evrimi anlatılıyordu. Harita nedir? Harita teriminden ne anlamak gerekir? Tüm harita mühendislerinin bu terimleri iyi özümsemesi mesleğini sevmesi açısından çok önemlidir.

Peki ünlü düşünürler haritacılık kavramından ne anlamışlar? Haritacılık hakkında ne gibi söylemleri olmuş.

"Harita yapmak her şeyden önce bir bilimdir. Bilim, gözlemlerle sınanabilen ifadelerden oluşan bir düşünce sistemi olduğuna, harita yapmak da bizim dışımızda bir nesneyi belirli bir şekilde temsil etmek olduğuna göre, harita yapmak da bir bilimdir." Celal ŞENGÖR

"Bir dilden söz edebildiğimize bakılırsa, haritayı bir metin (kimilerini bir roman, bir şiir) olarak görmemek için nedenimiz kalmıyor pek... Nerede açılmış, asılmış bir harita görsem ona eğilirim. Yükseklikleri, derinlikleri, suyu ve toprağı sever harita, insanlardan hoşlanmaz." Enis BATUR

Antik çağın ünlü düşünürlerinden ARISTOTELES, İ.Ö. 300 yılında, "geometri" kavramının yanında "jeodezi" kavramını kullandı. Böylece tarihte jeodezi kavramını ilk kullanan, bir diğer anlamda kavramın isim babası ünlü düşünür ARISTOTELES olmuştur. Yunanca'da geometri "yer ölçümü", jeodezi, "yer bölümlemesi" anlamına geliyordu.

Ünlü Alman bilim adamı F.R.HELMERT (1843-1917), 1880 yılında, "jeodezi, yeryüzünün ölçümü ve projeksiyonu bilimidir." demiştir.

Bir başka Alman bilim adamı S.HEITZ (doğ.1929), jeodeziyi, "yeryuvarına ilişkin gözlemlerin elde edilmesi ve bunların fiziksel modele dönüştürülmesi" olarak tanımlamıştır.

Kaynak: Köktürk E., Kadastro Bilgisi Ders Notları, Kocaeli, 2008.
 
Telif Hakkı © 2017 Tüm hakları saklıdır. HARİTA ONLINE
Bu site Blogger tarafından desteklenmektedir.