Optimizasyon
teorisi, nicel olarak en iyiyi bulmayı ve bunun yöntemlerini inceler. En iyinin
nasıl tanımlanacağını ve ona nasıl ulaşılacağını araştırır. Literatürde yaygın
olarak kullanılan üç tip optimizasyon ve arama yöntemi vardır: hesaba dayalı,
sayıma dayalı ve rastgele yöntemler (Goldberg 1989).
Hesaba dayalı optimizasyon ve arama yöntemleri üzerinde oldukça
çalışılmıştır. Dolaylı ve dolaysız olmak üzere iki ana kategoride
incelenmektedir. Dolaylı yöntemler, amaç fonksiyonun eğimini sıfıra eşitleyen
ve genellikle doğrusal olmayan denklemler kümesinin çözümü ile bütün yönlerde
yerel en iyiyi arar. Dolaysız yöntemler ise, yerel eğim fonksiyonuna bağlı olarak
ve eğim yönünde hareketle, yerel optimumu bulmaya çalışır. Tepeye tırmanma
işlemi olarak da adlandırılan bu yöntemde, yerel optimumu bulmak için,
fonksiyonda mümkün olan en dik yönde tırmanılır.
Hesaba dayalı yöntemler için kolay, tek tepeli bir fonksiyon |
Her iki yöntemin ortak özelliklerinden birisi, aranılan optimumun yerel
olmasıdır. O an bulunulan noktadan yola çıkarak, komşu noktalar arasından en
iyisi bulunmaya çalışılır. Yerel komşuluk ilişkisi ile yapılan aramada, genel
en yüksek tepe yerine, şekildeki gibi yerel alçak bir tepe
bulunabilir. Böyle durumlarda, aramayı
yeniden başlatmak veya genişletmek gerekebilir. Hesaba dayalı arama
yöntemlerinin bir başka ortak özelliği, aramada kullanılan fonksiyonların
türevlerinin var olmasına veya eğimlerinin iyi tanımlanabilmesine bağlıdır
(Masri et al 1999). Türevler için sayısal yaklaşım yapılsa bile sorunlar
oluşabilmektedir (Rio et al 2000). Fonksiyonların süreksizliği, çok modluluğu
ve gürültülü arama uzayları hesaba dayalı yöntemlerin uygulanmasını
zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, hesaba dayalı arama yöntemleri bir çok problem
için uygun sonuç veremez (Chakroborty et al 1995).
Hangi tepe ikilemini gösteren, çok tepeli fonksiyon |
Bir başka tip arama yöntemi olan sayıma dayalı yöntemlerde, sonlu arama uzayında veya ayrıklaştırılmış
sonsuz arama uzayında, her defasında bir nokta olmak üzere arama uzayının her
noktasında amaç fonksiyon değerine bakılır. Bu tip yöntemler, basitliği ve
küçük boyutlu problemlerde insana daha yatkın olmasına rağmen, büyük boyutlu
problemlerde etkili olamaması nedeniyle gürbüz değildirler. Her defasında bir
noktaya bakıldığı için, büyük uzaylarda arama yapılırken bazı pratik bilgilere
ihtiyaç duyabilirler. Sayıma dayalı tekniklerde, problemler makul boyutlara bölünmelerine
rağmen, boyut problemi açısından eleştirilmektedir (Koumousis and Arsenis
1998).
Rastgele arama yöntemleri, hesaba dayalı ve sayıma dayalı yöntemlerin sorunları
nedeniyle, araştırmacılar tarafından giderek artan bir şekilde
kullanılmaktadır. Uzun çalıştırmalarda, rastgele yöntemlerin sayıma dayalı
yöntemlerden daha farklı olmadığı kabul edilmektedir. Bu nedenle, rastgele
arama yöntemleri tamamen kabullenilmemiştir. Rastgele arama yöntemleri, arama
uzayındaki her noktayı belli bir yönü ve ölçütü olmaksızın ararlar. Burada,
rastgele arama ile randomize yöntemlerin aynı yöntemler olmadığına dikkat
edilmelidir. Rastgele aramayı, yönsüz
arama olarak algılamamak gerekmektedir. Rastgele seçim işlemini, oldukça
kapsamlı arama yapmakta bir araç olarak kullanan genetik algoritmalar bu
yöntemlere bir örnektir (Koumousis and Arsenis 1998). Rastgele seçim
işleminin yönlendirilmiş arama
işleminde bir araç olarak kullanılması,
ilk bakışta çok garipmiş gibi görünse de, doğadaki örneklerinden esinlenerek
geliştirilmiştir (Cao and Wu 1999, Pattnaik et al 1998). Bir başka yaygın arama
tekniği olan benzetilmiş tavlama da, minimum enerji seviyesini bulmak için yine
rastgele işlemleri kullanmaktadır (Palshikar 2001).
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi: Anonim seçerek yorumlarınızı yapabilirsiniz.